İsa Mesih, Hristiyan inancının merkezindeki figürdür. O, Tanrı'nın Oğlu, Kurtarıcı ve Rab'dir. Hristiyanlar, İsa’yı sadece bir tarihsel şahsiyet olarak değil, aynı zamanda Tanrı’nın dünyaya gönderdiği kurtarıcı olarak kabul ederler. İsa Mesih’in kimliği, hayatı, ölümü ve dirilişi, Kutsal Kitap’ın her yönünü şekillendiren temel gerçeklerdir.
İsa, Tanrı’nın Oğlu olarak kabul edilir. İncil’in başlangıcında, Yuhanna 1:1'de şöyle denir: “Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.” Burada, Söz (Logos), İsa’nın kendisidir. O, yaratılışın başlangıcından önce vardı ve Tanrı ile bir olan, Tanrı’nın özüdür. İsa, hem Tanrı hem de insan olan tek kişidir. O, insanlığa Tanrı'nın tam görüntüsünü ve Tanrı'nın sevgisini gösterir.
İsa'nın Tanrısal kimliği, birçok mucizeyle de doğrulanır: körlerin gözlerini açması, ölüleri diriltmesi, doğa olaylarını kontrol etmesi ve en önemlisi günahlarımızı affetme yetkisine sahip olması. Birçok kez İsa, kendisinin Tanrı’yla eşit olduğunu ve Tanrı’yı temsil ettiğini açıkça belirtmiştir (Yuhanna 10:30).
İsa, aynı zamanda tamamen insandır. Kutsal Kitap, O’nun bir bakireden doğduğunu ve insan bedeniyle dünyaya geldiğini açıklar (Matta 1:23). İsa, tam anlamıyla insan olmasına rağmen, hiçbir zaman günah işleme yetisi göstermemiştir. O, İnsanoğlu’na bir örnek olarak, Tanrı’ya olan mutlak güveni ve sadakatiyle yaşadı.
İsa’nın insan oluşu, bizimle tam anlamıyla empati kurmasına ve Tanrı ile aramızdaki mesafeyi kapatmasına olanak tanımıştır. O, açlık çekmiş, üzülmüş, acı çekmiş ve nihayetinde çarmıha gerilerek en büyük acıyı yaşamıştır. Bu, Tanrı’nın insanlığa olan derin sevgisinin ve anlayışının bir işaretidir.
İsa'nın dünyaya gelişi, Tanrı'nın insanları günahlarından kurtarmak için hazırladığı bir plana dayanır. Eski Antlaşma, kurtuluş için gelen bir Mesih'in vaatlerini içerir. İsa, bu vaatlerin yerine gelmesidir. Mesih, "yağmurun toprağı sulaması" gibi insanları Tanrı’yla barıştıran bir kurtarıcıdır.
İsa, her bir insanın günahlarının bedelini ödemek için çarmıha gerildi. Kutsal Kitap, İsa’nın ölümüyle insanlığın günahlarının affedildiğini ve Tanrı ile barışa kavuştuğunu öğretir. İncil, “O, bizim günahlarımızı kendisi taşıdı” (1. Petrus 2:24) diye yazar. Bu büyük kurtuluş eylemi, İsa’nın Tanrı’nın planı doğrultusunda dünyaya gelmesinin ve çarmıha gerilmesinin amacıdır.
İsa, dünyada iken insanlara Tanrı'nın krallığından bahsetti. O, Tanrı’nın sevgisini, merhametini ve adaletini vurgulayan öğretiler sundu. İsa’nın öğretilerinin merkezinde sevgi vardır: Tanrı’yı tüm yürekle sevmek ve komşusunu kendisi gibi sevmek. (Matta 22:37-40)
İsa, Tanrı’nın krallığının bir içsel dönüşümle başladığını öğretti. Bu, sadece dışsal dinî ritüellerle değil, kalpte ve zihinde gerçekleşen bir değişimle mümkündür. İsa, sevgi, hoşgörü, bağışlama, sadakat ve adalet üzerine güçlü mesajlar verdi.
Örneğin, Dağdaki Vaaz (Matta 5-7) kısmında, İsa, yalnızca dışsal davranışları değil, insanların kalplerindeki niyetlerin de Tanrı'nın gözünde önemli olduğunu vurgular. “Beni izlemek isteyen, kendi egosundan vazgeçip, kendi çapında bir yaşam sürmelidir” der (Luka 9:23). Bu, İncil’in temel yaşam çağrısıdır.
İsa’nın çarmıha gerilişi, O’nun hayatındaki en kritik olaylardan biridir. O, Tanrı’nın planı doğrultusunda, insanlığın günahlarının bedelini ödemek için kendini feda etti. Bu, Tanrı’nın adaletinin ve merhametinin mükemmel bir dengesini gösterir: Günahın bedeli ödenmeli ancak Tanrı, insanları affedebilmek için Oğlu’nu göndermiştir.
İsa’nın çarmıha gerilişi sadece bir ölüm değil, aynı zamanda bir zaferdir. Çünkü ölümünü izleyen üçüncü günde İsa dirildi. Dirilişi, Tanrı’nın gücünü ve İsa’nın kurtarıcı kimliğini doğrulayan en büyük mucizeydi. Dirilişi, iman edenler için ölümsüz yaşamın vaadini müjdelemektedir.
Diriliş, Hristiyan inancının temel taşıdır. Eğer İsa dirilmemişse, imanımız boşuna olurdu (1. Korintliler 15:14).
İsa, çarmıha gerilmesinden sonra 40 gün boyunca öğrencilerine görünerek onlara Tanrı’nın Krallığı hakkında öğretmeye devam etti. Ardından, gözlerinin önünde göğe yükseldi (Elçilerin İşleri 1:9). İsa’nın göğe yükselişi, O’nun Tanrı’nın sağında oturduğunu ve Yüce Olan’a dönüşünü simgeler. Bu, aynı zamanda Mesih’in tekrar gelişine de işaret eder.
İsa, İkinci Gelişi’nde, adaletle hükmetmek, kötülüğü yok etmek ve O’nun halkını sonsuz krallığında sonsuza dek huzur içinde yaşatmak için geri dönecektir.
İsa, dünya üzerindeki her insanın Tanrı ile yeniden barış yapabilmesi için geldi. İncil, “O, bütün insanları kurtaracak” (1. Timoteos 2:4) şeklinde öğretir. İsa’nın kurtuluşu, yalnızca geçmişte değil, günümüzde de herkes için geçerlidir. İman edenler, O’nun ölümüne ve dirilişine iman ederek kurtuluşa ulaşır.